27 Ağustos 2011 Cumartesi

bi acayip tuhafım şu günlerde...

sanırım ben gitmelere hiç alışamayacağım. bi parçamı hep unutuyorum unuttuğum yerlerde ve sonunda bitmekten korkuyorum. kalsam ne olur ki sanki? okuyup da büyük adam nasıl olunur onu bile bilmiyorum ki? ama bunu ebeveynlerime söylediğimde ''biz de özlüyoruz ama gitmelisin.hem çok çabuk geçiyor zaman bi bakmışsın okul bitmiş yine hep beraberiz'' diye öğüt veriyorlar. ama ben de zaten bu yüzden kalmak istiyorum. zaman çok çabuk geçiyor. kaçırdığım gülüşler, gözyaşları, tebrikler birikiyor bi taraflarda.


bi de şu bavul hazırlama işi var mesela. her şeyi götürmek istiyorum. elimden gelse babamla annemi de atacağım içine. tam 3 bavul zımazım doldu ama hala götürmek istediğim şeyler var dışarıda. çok zor yaa

.
bu arada yeri gelmişken bugün öğrendiğime göre zımazım diye bi kelime yokmuş. yani kimse bilmiyor. herkes bu kelimeyi kullanınca güldü ve bi kötü oldum yahu. ama sonra düşündüm de şu fani dünyada bi kelimem varmış benim. sadece benim. havalı aslında.


bi de bi de bi deee menekşemin minik minik yaprakları çıktı. çocuğum olmuş gibi sevindim. gözlerimde iki çipil yaş oluştu. annemlerin geldiğini gördüm sildim hemen. neyim ben şimdi? toprak ana mı oldum yoksa?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder